2 Aralık 2014 Salı

René Magritte



Gerçeküstücülük akımının en önemli temsilcilerinden sayılır. Düş ürünü temaları işlediği resimleri, komedi, korku, tuhaflık ya da ilginçlik kavramlarının bir karışımıdır. Sanatsal resimlerinin yanında yaşamının bir döneminde reklam çizimleri de yapmıştır.


FELSEFİ VE SANATSAL YAKLAŞIMI


Magritte resim konusunda kusursuz bir uzmandı. Çalışmalarını çoğunlukla bilinen şeylere yeni manalara kazandırmaya ve sıradan nesneleri alışılmadık bir içerikle göstermeye dayandırdı. İmgelerin İhaneti (La trahison des Images) isimli çalışması, objelerin göründüklerinin dışındaki anlatımsal kullanımına örnek oluşturdu. Bu resimde tütün dükkânı reklamının modeli gibi görünen bir pipo çizen Magritte, söz konusu piponun hemen altına "Bu bir pipo değildir" (Ceci n'est pas une pipe) yazdı. Bu cümle ilk başta bir çelişki gibi görünse de esasında doğrudur; resim bir pipo değil, piponun bir görüntüsüdür. (Fransız filozof ve eleştirmen Michel Foucault, kitabı Bu bir pipo değildir'de bu resmi ve onun yarattığı paradoksu anlatır.)

Sanatçı aynı yaklaşımı bir elma resminde de kullandı. Meyveyi son derece gerçekçi çizdikten sonra onun bir elma olduğunu reddetti. "Bu bir ... değildir" çalışmalarında Magritte'in göstermeye çalıştığı gerçekçi sanata ne kadar yaklaşılırsa yaklaşılsın, öğenin kendisine yaklaşılamayacağıdır - Biz, bir pipo resmiyle tütün içemeyiz.

Magritte'in sanatı, Joan Miró gibi çalışmalarında daha otomatik bir tarz belirlemiş sanatçılarla karşılaştırıldığında, gerçeküstücülüğün anlatımsal tarafında kalır. Gerçekdışı öğelere ek olarak, çalışmaları çoğu zaman nükteli ve eğlendiricidir. Ressam ayrıca bazı meşhur resimlerin gerçeküstü versiyonlarını da çizmiştir.Sanatçı eserlerini şöyle anlattı: "Benim resimlerim hiçbir şey anlatmayan görsel imgelerdir. Akla gizemi getirirler. Doğrusunu isterseniz, benim resimlerimi gören biri kendi kendine şu basit soruyu sorar: 'Bunun manası ne?' O resmin bir manası yoktur. Çünkü zaten gizem de aslında hiçbir şeydir, bilinmeyendir."

POPÜLER KÜLTÜRDE ;

1960'larda Magritte'in çalışmalarına olan ilgi büyük boyutlara ulaştı. Eserlerinin halk tarafından tanınmasının önemli sebeplerinden biri de, resimlerin rock albümü kapaklarında yer alan reprodüksiyonları oldu. Bu kapakların ilk örnekleri arasında 1969 yılı çıkışlı Jeff Beck Group albümü Beck-Ola (The Listening Roomisimli eseri kullanıldı) ve ressamın L'Empire des Lumieres isimli çalışmasının kullanıldığı Jackson Browne'ın 1974 yılı çıkışlı albümü Late for the Skysayılabilir.Britanyalı folk-rock grubu Lindisfarne'dan Alan Hull, 1973 ve 1979'da çıkardığı iki solo albümünün kapağı olarak ressamın resimlerini kullandı. 1977'de yayınlanan Styx albümü The Grand Illusionın kapağında Carte Blanchegörülebilirken, Gary Numan'ın 1979 tarihli albümü The Pleasure Principleda ve John Foxx'un 2001 yılı albümü The Pleasures of Electricityde Le Principe du Plaisir kullanıldı.

Bu bir pipo değildir (İmgelerin İhaneti 1928-1929)

Paul Simon, 1983 yılında çıkan albümü Hearts and Bonesda "Rene And Georgette Magritte With Their Dog After The War" isimli bir şarkıya yer verdi. Büyük bir Magritte hayranı olan Paul McCartney, ressamın pek çok resmine sahiptir. Ayrıca sanatçı kurdukları Apple firmasının ismini verirken de Magritte'ten etkilendiğini açıkladı. Ressam, John Cale'in 2003 yılında çıkarttığı albüm HoboSapiens'te de bir şarkının ismi ve konusudur.



Pek çok filmde de Magritte'ten esinlenilmiş imgelere rastlanabilir. Örneğin bir adamın yüzünün elmayla kapatıldığı Adamın Oğlu isimli çalışması 1992 yapımı Toys (Oyuncaklar), 1999 yapımı The Thomas Crown Affair ve 2004 yapımı Ryan isimli filmlerde alıntılandı. 2004 yılında vizyona giren I Heart Huckabeesde Dustin Hoffman'ın canlandırdığı Bernard Jaffe karakteri Magritte'ten esinlenilmişti. Ayrıca Ellen Burstyn imzalı 1998 yapımı The Fear of God: 25 Years of "The Exorcist" isimli belgeselde The Exorcist filminin afişinin Magritte'in L'Empire des Lumieres isimli eseri ilham alınarak yaratıldığı öne sürüldü.
İspanya'da ödüllü çocuk programı El Planeta Imaginario (1983-1986), "M, el extraño viajero" (M, Tuhaf Yolcu) ve "La Quimera" (Ejdarha) isimli iki bölümünü ressama adadı.

YAZAN

Minimalizmin "sanat" diye geçindiği şu günlerde bizim gibilere ihtiyaç var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder